İngilizce - Türkçe Sözlük | İngilizce

pass to one's debit

zimmetine yazmak Fiil

pass to a higher position

ileriye geçmek Fiil

pass to another place

intikal etmek Fiil

pass to profit and loss account

kâr ve zarar hesabına getirmek Fiil

pass to sb's account

birinin hesabına geçirmek Fiil

pass to sb's credit

birinin alacağına (matlubuna) yazmak Fiil

pass to sb's debit

birinin zimmetine geçirmek Fiil

pass to sb's heirs

birinin mirasçılarına geçmek Fiil

pass to someone by inheritance

intikal etmek Fiil

pass to someone heirs

birinin mirasçılarına geçmek Fiil

pass to the heir

mirasçılara geçmek Fiil

pass to the heirs

mirasçılara geçmek Fiil

pass to the order of the day

gündeme geçmek Fiil

(counterfeit money) to pass off

geçirmek Fiil

(driver) to pass a vehicle on its left side

sollamak Fiil

(estate) to pass by sale

satış yoluyla temlik

(impersonal passive) to pass

geçilmek Fiil

(meeting) to pass off quietly

sakin geçmek Fiil

(motion) to pass by a simple majority

salt çoğunluk ile kabul edilmek Fiil

(possession) to pass into someone else's hand

el değiştirmek Fiil

(sports) to pass the ball to each other

paslaşmak Fiil

(time) to pass

ilerlemek Fiil

be waiting for the post to pass

postacının geçmesini beklemek Fiil

be waiting for the postman to pass

postacının geçmesini beklemek Fiil

bring round to pass

husule getirmek Fiil

bring round to pass

yaptırmak Fiil

bring to pass

oluşturmak, oldurmak, vukua getirmek, vukuuna sebep olmak, ifa etmek, başarmak.

bring to pass

başarı ile sona erdirmek, sonuçlandırmak, icra/ifa etmek, gerçekleştirmek.

cause someone to pass out (because of heavy drinking

sızdırmak Fiil

come to pass

vaki olmak, hali … olmak, başına (bir iş/felaket vb.) gelmek, sonu …'e varmak.
His hopes of success

did not come to pass: Başarı umutları gerçekleşmedi/suya düştü.

come to pass

vaki olmak, vukua gelmek, hasıl olmak, husule gelmek.

come to pass

olmak, vukua gelmek, meydana gelmek, zuhur etmek.
Things have come to a pretty pass: (a) işler

şimdi yoluna girdi; (b) işler tam bir çıkmaza saplandı.
Things have come to such a pass that … : İşler öyle bir duruma girdi ki …

happening coming to pass

vuku

have come to a pretty pass

güç duruma düşmek Fiil

have come to a sad pass

kötü bir durumla karşı karşıya gelmek Fiil

let to pass

geçirmek Fiil

make a pass (at) to a woman

kadına laf atmak Fiil

make up something and try to pass it off as the truth

kafadan atmak Fiil

pass (entitling its holder to free entry or a reduced rate

paso

pass ... through to ...

...'i ...'e yansıtmak Fiil, Ekonomi

pass a vote of confidence to sb

güvenoyu vermek Fiil

pass a word to a girl

laf atmak Fiil

pass an amount to the credit of sb

bir meblağı birinin alacağını (matlubuna) geçirmek Fiil

pass an amount to the credit of sb

bir meblağı birinin alacağına geçirmek Fiil

pass an amount to the credit of sb

meblağı birinin hesabına alacak geçirmek Fiil

pass an amount to the credit of sb

bir meblağı birinin alacak hesabına geçirmek Fiil

pass an amount to the debit of an account

bir meblağı bir hesabın zimmetine geçirmek Fiil

pass an amount to the debit of sb

bir meblağı birinin borcuna geçirmek Fiil

pass an amount to the debit of sb

bir meblağı birinin borcuna (zimmetine) geçirmek Fiil

pass an item to an account

bir kalemi bir hesaba geçirmek Fiil

pass an item to the curent account

bir kalemi cari hesaba geçmek Fiil

pass an item to the current account

(Br) bir kalemi cari hesaba geçirmek Fiil

pass an order to sb

birine bir sipariş vermek Fiil

pass close to the village

köyün yakınından geçmek Fiil

pass from one to another through heredity

geçmek Fiil

pass on ... to the price

...'i fiyata yansıtmak Fiil, Muhasebe

pass on a tax to sb

birine vergi yüklemek Fiil

pass on a warning to sb

birine ihtar vermek Fiil

pass on to a new subject

yeni bir konuya geçmek Fiil

pass on wage increases to the consumer

ücret zamlarını tüketiciye yansıtmak Fiil

pass round to all the members of the family

bütün aile üyelerine geçirmek Fiil

pass sentence of death to sb

birine ölüm cezası vermek Fiil

pass sentence of death to sb

birine idam cezası vermek Fiil

pass something from hand to hand

bir şeyi elden ele geçirmek Fiil

pass something from to hand

bir şeyi elden ele geçirmek Fiil

pass the buck to ...

suçu ...'e atmak Fiil

pass through to ...

...'e yansımak Fiil, Ekonomi

pass title to sb

mülkiyeti başkasına devretmek Fiil

right to pass

transit geçiş hakkı

right to pass through

transit geçiş hakkı

to pass a dividend

kâr payı ödememek Fiil

to pass an item to the current account

bir kalemi cari hesaba geçirmek Fiil

to pass by sale

(emlak) satış yoluyla temlik

to pass out

kendinden geçmek Fiil

pass to

İngilizce-Türkçe

Terimler/Kalıplar

Ingilizce-Türkçe Çeviri

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler